
Herkese merhaba,
17 yıldır şeker hastasıyım tabii bunun yanına eklenen tansiyon,kolesterol ve fmf(Akdeniz ateşi) hastalığıyla da mücadele ediyorum. Zaman zaman insülin zaman zaman diyabet ilacı ile bugüne geldim. Hastalıklar 16 yaşındayken başladı. Evet herkes gibi ben de çok şaşkın ve üzüntülüydüm. 16 yaşında bu hastalıkların gelişi büyük depresyon yaşamama neden oldu. Ama en büyük şaşkınlığı ve ‘şimdi nasıl, ne şekilde yaşamam gerekiyor?’ Sorusu hamile kaldığımda beynimde yer etti. Şekerli yiyeceklerin bir çatal bile tadına bakamayacaksınız daha da fazlası unlu gıdalar yani glisemik endeksi yüksek olan yiyecekler şekeri o kadar artırıyor ki çok çok dikkat etmem gerekiyordu. Günde en az 6 kez şekerimi ölçtüm tabii ilk başta hastanede yattım 2 çeşit insülin vardı ve denenerek bulundu. Sağolsun diyabet doktorumun desteği bu andan itibaren başladı.
Kadın Doğum uzmanları,doçent,profesörleri ile de görüşmelerimiz başladı. Daha 5 haftalık hamileliğimde çocuk sakat diyen bir profesör de tanımış olduk. Şeker düzeyim çok yüksekti. Aslında bebek düşündüğümde çabalayarak zayıflayıp şekerimi de düzene girdirmiştim ama gebelik olmayınca 5 ay umutsuzluk hat safhaya çıktığından çocuğumun olmayacağını düşünerek şekerime hiç dikkat etmedim. En kötü tarafı 14-15 yıldır sadece çok merak ettiğimde tadına baktığım yiyecekleri porsiyonlar şeklinde yemeye başlamıştım. Ve Hba1c yani 3 aylık şeker düzeyim 10,5 çıkmıştı. Diyabet doktorum yüksek şekerden dolayı çocuk alınmaz arkadaşlar diyene kadar beynim allak bullak olmuştu.
Sonunda öyle bir kadın Doğum Uzmanı ile tanıştım ki iyi ki tanıdım onu sayesinde çocuğumu kucağıma aldım. Her iki doktoruma da minnettarım.
Hamileliğimde sadece pirinç,ekmek,hamur işlerini ve tabii ki şekerli yiyeceklerin tümünü hayatımdan çıkarmanın yeterli olmadığını görmek tümden germişti beni. Hamilelik bulantılar geçtikten sonra yeterince iştah açıcı bir durum haline gelmişti. Dişlerimi sıkıp Bebeğimin sağlığını düşünerek hareket etmek zorundaydım. Gerçekten çok büyük çaba harcadım. Benim sağlığım yerinde değil ama tek duam çocuğumun sağlıklı olması idi.
Şeker seviyemi ölçtükçe dikkatimi çeken şeyler oldu. Bunlar sebze,kırmızı et ya da beyaz etleri ekmeksiz,pilavsız yememe rağmen şekerimin yükselmesine engel olamamdı. Markaları değiştirdikçe her markanın ürünlerinin şekerimi yükseltmediğini gördük.
Bulgur aslında şekeri yükseltmez denir ama üzülerek söylüyorum ki hamileliğimde sadece organik bulgur şekerimi yükseltmedi.
Bakliyatlarda da aynı sorunu yaşadım organik bakliyatlar şekerimi en fazla 20-30 yükseltiyordu. Açlık ve tokluk şekeri arasında bu fark çok iyi bir değerdi.
7.aya kadar herşeyi düzene koymuştuk çünkü artık neyden ne kadar yiyeceğimi biliyordum. Kilo artışım 5 kilo olmuştu insülin dozunda en son sınırımda 60 ar 4 kez vurmaya başlamıştım. Yetmiyordu yürüyüşle desteklemeye başladım bu sefer de 31 haftalıkken Doğum başlayıp hopp tekrar hastanede yatışa geçmiştim. 2 gün ilaç denenip durduruldu çok şükür 🙏
Genelde 36 haftalıkken yapılan kan tahlilini doktorum 34 haftalıkken yaptırdı ve kontrole gittiğim gün Doğuma alındım. Karaciğer enzimlerim çok artmıştı. Doğumu erteletmeye çalıştım ama doktorum ‘Çocuk duruyorken şimdi almam lazım’ dedi. Durumun ciddi olduğunu anladım son 2-3 haftam çok zor geçmişti. Şekerden dolayı ve nefes almakta zorlanıyordum. Birçok kişinin ciğerleri gelişti mi sorusunu ben soramadım bile.
Enzimlerimi artıran sıkıntılarım olmuştu. Çok üzülüyordum, sakin davranmam gerektiğini kızımı üzmeye hakkımın olmadığını bilmeme rağmen uygulayamıyordum. Hastalıklarınız varsa hele hamileyseniz sakin,mutlu,huzurlu bir dönem geçirmek zorundasınız.
Bebeğim 34+5 günlükken doğdu. 11 gün küvezde kaldı akciğerleri tam gelişmediği için. Lohusalıkta dikkat etmesi gerekir annenin ama bende öyle olmadı. 11 gün uyumadım sadece günde 1-2 saatlik sızmalarım var. Çocuk doktorları şekerimin bebeğimi etkilemediğini ne kadar çok söyleseler de kendimi suçlamaktan bir dakika bile vazgeçmedim. Süt verme saatleri vardı günde 2 kez yarım saat zordu süt çekilmeye başlamıştı ben kendimde değildim. İlk Bebeğim ve kucağıma alıp doya doya koklayamıyordum. 😞😭Allah herkesin evladını korusun. Küvez günlerini düşününce hamileliğim daha kolay geçmiş diyorum. Küvezde kalan bebekleri daha küçük bebekleri görüp gördüğüm annelerinin hiçbirinde sağlık sorunu olmadığını görünce anladım ki hasta olmak bebeklerin küveze geçmesine neden değildi. Herkesin başına gelebilirdi. Sakin olmak gerekiyor bunu ancak bebeğinizin sıkıntıları bitince anlıyorsunuz.
Biliyorum korku veriyor bebeğinizin sağlığından daha önemli birşey göremiyorsunuz. Küvez çıkışında en iyi profesöre götürdüğümüzde çok iyi bu nefes alış verişi düzene girecek haftasını doldurması gerekiyor ve bu yaşananlar hayatını hiç etkilemeyecek demişti. Küvözde yattığı zaman hastanenin doktorlarının söylediği gibi söyledi. Çok şükür şu an kızımız 5 aylık ve nefes sorunu kalmadı.
Hamileliğinizi ne kadar rahat geçirirseniz o kadar rahat bir şekilde bebeğinizi kucağınıza. Sağlıklı,mutlu,huzurlu hamilelik ve doğum diliyorum…